28 Ekim 2010 Perşembe

İçimin yolculukları


Bir yolculuğa çıktığım zaman, araç ne olursa farketmez, hareket ettiği anda geride bıraktıklarım gelir aklıma.

Hani romanlarda, filmlerde hatta şiirler de vardır ya, başını cama yaslama olayı... işte tam beni anlatan bir sahnedir o. Düğüne, cenazeye, tatile farketmez, ne amaçla nereye gidersem gideyim, şehir arkamda kaldıkça hüzünlenirim. Bir daha dönemeyecekmişim, dönsem bıraktıklarımı yerinde bulamayacakmışım gibi gelir. Küçücüklüğümden beri...

Kendimi üzerim. Bazan ağlarım bile.

Öyküler yazarım hayalimde, hep ayrılıklar üzerine kurgularım öyküleri.

Kimbilir belki de dönüşlerimde bulamadığım kişilerim, anılarım nedeniyledir bu hüzünlenmelerim.

Sıkıca kapatırım gözlerimi, kulaklarımı tıkarım, ne dışarda ki manzara, ne doğanın muhteşem renkleri, ne çalan neşeli yol şarkıları...

Umursamam.

Her yolculuk, geride kalan her anı yüklü şehir, cama yasladığım kafamın içinde kendimle geçmişe uzandığım bir yolculuktur aslında.

Kulaklarımdaki tek şarkı, sözü olmayan, olabildiğince az enstümanla çalınan, hiç kimsenin duymadığı, bilmediği bir melodidir.

Benim geçmişim, benim şarkım.

Belki de rutin yaşamımızın koşturmacası içinde anıları yaşamak, sakin kafayla muhasebesini yapmak zorlaştığından mıdır nedir, bu yolculukları severim. Doğrusu, yanlışıyla yaşadıklarım.

Kapalı gözlerimin gerisinde, yol boyunca aralıklarla dikilen canlı insanları görürüm öykülerim bitince. Kimisi gülümseyen, kimisi mutsuz, mutlu, acılı, bencil, riyakar, dost... yaşamımın insanları.

Her biriyle ayrı bir paylaşmışlık, bazen sevinci, bazen üzüntüyü. Yediğim darbelerin kahramanları ayrı, benim tokat attığım kişiler ayrı.

Her yolculukta, bir kişi eksilirken bir yenisi yerini alır.

Yaşam bu değil mi zaten? Hayatımıza girenler, çıkanlar, iz bırakanlar, gitmesini istemediklerimiz, bazen kal diyemediklerimiz.

"Yol bir yere gitmez aslında, o bir durma biçimidir.", der ya şair, yol gitmez evet, sadece geride kalır. Giden bizizdir. "Bu yol nereye gider?" diye sorusunun yanıtı, "yaşamımın kıvrımlarına"dır benim için.

Severim yolculukları, karşıma çıkan yüzler her zaman mutluluk vermesede...

Ama yaşam hep mutlu olmak değildir ya?

Ya da hep hüzün taşımaz ki?




3 yorum:

  1. tek kelime ile muhteşem yol..yolculuk..geride kalanlar..ancak bu kadar güzel ifade edilebilirdi!!ben beğendim çok beğendim...

    YanıtlaSil
  2. Teşekkür ederim bilkim...
    Ben içimden akanı, geçeni paylaşıyorum sadece. Ve yaşadıklarımı.

    YanıtlaSil