30 Temmuz 2010 Cuma

Etik midir?

Dizüstü Edebiyat, Okuyan Us Yayıncılık'ın, sanal dünyada ünlenmiş, binlerce takipçisi olan blog yazarlarının yazılarını derli toplu kitap haline getirip okurla buluşturan bir hizmeti. Harika bir hizmet.
İlk kitap kendisine rumuz olarak bir çizgi kahraman Pucca'yı seçen genç kızın günlüğüydü. Severek, hoşlanarak okuduk, hatta şu sıra yaşgünü olan arkadaşlarımıza hediye ettik.
Pucca'nın kim olduğunu bilmiyoruz. Kendisine özel nedenlerle ismini, yüzünü saklamak istemesine sadece saygı duyabiliriz. Her ne kadar, yazarlık "prestijli bir ünvan değil midir, neden bu saklanmak?" diye sorsakta...
Bu yayın evinin kararıda olabilir. Bu kişiler sanal dünyada tanındıkları rumuzlarla raflarda yer alınca satış oranı yükselir, yanlışlık yoktur.
Kendimi bu tezlerle rahatlattıktan sonra, yazılarını çok sevdiğim sevgili Pucca'ya başarılar diliyorum.

Ne zaman ki ikinci kitap satışa çıktı, yazarın adını okudum, ciddi anlamda sinirlendim.
Bu düşüncemi paylaştığım zaman ünlü ünsüz pek çok kişinin de benden farklı düşünmediğini gördüm.

Pucca bir çizgi karakterdir, ama Sami Hazinses bir dönem Türk Sineması'nın pek çok filminde yer almış, çok sevilen bir komedi ustasıdır.
Asıl adının Samuel Uluç olması, ölmüş olması ya da unutulmuş olması hiç bir şeyi değiştirmez.
Aras Öztürk Çolak, bu sevimli aktörün adını rumuz olarak kullanabilir, buna kimsenin itiraz etme hakkı yoktur.
Ancak samihazinses olarak kullandığı rumuz kitap kapağına Sami Hazinses olarak geçerse... kimse itiraz etmezse ben ederim!
Bir dönem Türk sinemasına damgasını vuran starların büyük çoğunluğu takma isimler kullanıyorlardı.
Cüneyt Arkın, Türkan Şoray, Tarık Akan vbvbvbvb...
Biz onları, artık kendilerine mal olmuş bu isimlerle tanıdık, izledik. Tıpkı Sami Hazinses'in izlendiği gibi.
Bir kitapevi rafında bu isimlerden birisini bir kitap kapağında görürsem, ilk düşüncem "aaa kitap yazmış!" olur, düşünmeden alırım. Aldatılmış olmaz mıyım?
Bir başka açıdan, rahmetli Sami Hazinses'in torunu, kızı, akrabası olsam, onun adını bir kitap kapağında görmek ilk anda beni mutlu edebilir. Ama ticari bir amaçla kullanılmasına ne kadar mutlu olabilirim?
Kim hatırlar Sami Hazinses'i demeyin.
Ben hatırlıyorum işte!
Rastgele seçilmiş bir rumuz olmadığını düşünüyorum. İyiniyetle seçilmiş olabilir. Hayranıdır seçmiştir Aras Öztürk Çolak. Sanal dünyada bunlar sorgulanmaz. Ama bir kitap kapağında yazar olarak bu isim kullanıldığında etik midir?

Kendimle tartıştığım bir diğer konu, çoğunlukla gırgır yazıların yer aldığı blogların "edebiyat" olarak kabul edilip edilmeyeceği. Bunu ilk fırsatta eski Edebiyat profesörüm ile tartışacağım. İyi niyetli bir girişimin 'kavramlar,rumuzlar' nedeniyle heba olmasını istemem.

8 yorum:

  1. http://tr.wikipedia.org/wiki/Sami_Hazinses

    YanıtlaSil
  2. Yazın güzeldi, duyarlılığını gösteriyor. Haklısın ben de bu davranışı tasvip etmiyorum, neden özellikle tanındık bir isim kullanılıyor! Şüphelenmeden edemiyoruz. Bir de kitabı alan insan Sami Hazinses'in dünyasından birşeyler okuyor zannedebilir, cümleleri ona atfedebilir.
    Blog yazıları edebî kabul edilir mi edilmez mi konusuna gelince, genelde günlük tarzında, gırgır yazılar yazılabilir ama edebî özelliği olan birçok yazı da görüyorum, kendim de öyle yazmaya çalışıyorum.

    YanıtlaSil
  3. "kimse okumazsa ben okurum" bunu nasıl düşünemedim :) blog sayfan hayırlı olsun. siyahı sevdiğin belli ama biraz göz yoran bir tema olmuş. zamanla düzelteceğine eminim.

    pucca'nın kitabını okuyamadım daha fırsat bulamadım.bloglarını uzun süreden beri takip ediyorum. kitabı hakkında ki eleştiriler genelde olumlu. Ancak pucca'nın yaratıcılığını sadece ilgi gören konulara yöneltmesi hayranlığımı azalttı. "eski sevgilimin yeni sevgilisi" diye özetleyeceğimiz durum ilgi görebilir ancak her reyting getiren hareket doğru değildir.

    sami hazinses konusunda iyi niyet var ve etik olduğunu düşünüyorum.lakin yazar o isimle kullanıcı adı tanındı.

    YanıtlaSil
  4. Selin, şu anda twitter'da bir arkadaşımla bunu konuşuyorduk. Bu yazı çok daha uzundu, uzun yazıların okunmama dezavantajını düşünerek kısalttım.Blogların sıkı takipçisiyim. Dizüstü Edebiyat, ticari kaygılarıda gözönünde bulundurmak zorunda. Seçimi doğrudur. Ayrıca Pucca'nın yazıları çok doğal, bu bloğu yazarken birgün kitap olacağını düşünmemiştir bile;) herb*kubilenadam'ın bloğunu daha çok seviyorum ama,Pucca kitabıyla başlangıç yayınevi için daha akıllı karar diye düşünüyorum. Bu yayınların devamı, hakeden herkesin bir kitabı olmasını çok isterim.;)

    YanıtlaSil
  5. zaibatsu... haklısın, renkler konusunda çok eleştiri aldım, hallederim.;)
    samihazinses'i rumuz olarak kullanan kişi adını saklamıyor ki? Adı altına 'samihazinses' gibi bir tanıtım eklenebilirdi.

    YanıtlaSil
  6. Bu yazıyı samihazinses'e yolladım, dedikodunuzu yapmış olmayayım diye.
    Yanıtı:
    samihazinses @Belikce dedikodumu yapmak gibi olmayacaksa dedikodumu yapmayın efenim, ne demişseniz doğru demişsinizdir, elinize sağlık derim.

    YanıtlaSil
  7. Münir Ozkul'u getirdiniz aklıma.beni sevenlerim bu halde anmasın hatıralarında bu şekilde kalmıyayım diye uzun yıllardır hasta yatağından roportaj bile vermiyor.beni filmlerimle hatırlayın diyor.onlarada bizim yapacağımız en büyük vefa borcu ,onları bıraktıkları eserlerle yad etmektir.duyarlılığınız için teşekkürler.

    YanıtlaSil
  8. sn_tipity Biz sanatçılarımıza sahip çıkamıyoruz;( bari isimlerine sahip çıkalım!

    YanıtlaSil