18 Temmuz 2010 Pazar

Cenaze,tren,Gebze yangını


Dün Ankara'da bir cenazeye katıldım. Biz düğünler videoya çekilir döneminde kalmışız herhalde, ya da cenaze sahibinin politikacı olması faktöründen olabilir, cenaze baştan sona kaydedildi ve ortalıkta dolanan bilumum basın fotoğrafçısı fotolarımızı çekti. Ben cenaze adabına uygun simsiyah giyindim, hatta bir ara saçımı bile siyaha boyatmayı düşünmüştüm, ama vakit olmadı. Cenazeden en ilginç kareler, ölenin birinci dereceden yakınlarının bembeyaz giyinmiş olmasıydı.
Cıxx cıxx yane, neymiş rahmetli dermiş ki, cenazelerde çok ağlaşamayın, siyahlara bürünmeyin! Rahmetli bunu demiştirde, elalem ne der, bunu hiç düşünmeyen bembeyazlar içindeki yakınlarını örf ve adetlerimize aykırılıktan şiddetle kınıyorum. Ben cenazeye katılamadım, çünkü dönüş trenimin saati uymadı. Yüksek hızlı trende vakit hızlı geçti, Eskişehir'de aktarmayla İstanbul trenine geçtim.
Trene kendimi sağ salim oturttum, ardından mideme restoranda ne varsa oturttum, çok acıkmıştım, ve laptobumu açtım, oradan buradan bakınırken, Arifiye dolaylarında gecenin kara haberi tren içinde hızla yayıldı. Gebze'de tren yoluna yakın bir fabrika yanıyordu, biz yollardayken, karşılıklı tüm tren seferleri iptal edilmişti. Sevgili tren şefimiz gerekli açıklamayı yapana kadar kırk kafadan kırk ses geleneğimiz hiç bozulmadı! Olası tüm felaket senaryoları yazıldı, ve herzamanki asıl felaket unutuldu, bir türlü söndürülemeyen yangın, yangından etkilenecek kişiler,bölge halkından hiç söz edilmedi.
Trenden indirildik. İzmit'den otobüslerle Hereke'ye kadar gidecek, oradan banliyö treniyle İstanbul'a yollanacaktık. 500 kişi kadardık, yollanan otobüs sayısı 15. Ülkem vatandaşı olarak, otobüslerde ayakta gitmek, çantamızı, oramızı buramızı elletmeden ayakta çeşitli atraksiyonlar yaparak durağımıza ulaşmak milli sporumuz haline geldiğinden, ilk üç otobüs oturan kırk ve ayakta yetmiş kişiye yakın bir doluluk oranıyla hareket etti.
Ben son otobüse bindim. Benimle beraber son otobüse kalan 12 kişiyle, otobüs hareket ettikten sonra bile ayaktaydık! 'Nereye otursam'... kafası... zlığımız! Yangın yeri tam bir felaketti;( 7 saattir söndürelemeyen yangında epey mal kaybı olmuş, can kaybı olmadığına şükrederek yola devam ettik. Hereke'de yeniden banliyöye saldırı hareketleri... Bostancı'da indiğimde TCDD'nin 'İstanbul-Ankara artık 5.5 saat' ilanlarına 'olur arada böyle aksilikler' diye selam verdim. 10 saat sonra bile olsa evime sağsalim varmıştım ya... Şu sırada yangının hala sürdürdüğünü görüyorum, üzüntüm sonsuz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder