18 Haziran 2011 Cumartesi

Seninki talih, benimki Kör Salih!

Hani bir söz vardır, "seninki talih, benimki kör Salih!"
Kim ne zaman ne niyetle demiş bilmem etmem ama, bugünlerde karşıma piyangodan amorti çıkmış birisi bile çıksa bu sözü ederim herhalde! O derece talihsiz günler yaşıyorum işte!
Sıkıntılar üstüste gelirmiş ya, belki mutluluklarında üstüste geldiği oluyordurda, biz bulutların üstündeyken farkına varamıyoruzdur.
İnsan bir kere çakılmaya görsün.
Sonrası, artık eline diken çarpsa, ciğerine batmış diken için rontgen çektirmeyi düşünürsün ciddi ciddi!

Önce Digitürk bozuldu!
Net bağlantım zaten başından beri sorunlu, her sabah TTNet müşteri temsilcisiyle helalleşmeden bağlantı kurmam olanaksız. Hani şakacıyım filan ya, galiba benimle sohbet etmeden TTNet'in işleri yolunda gitmiyor, aramamı istiyorlar gibi fantaziler üretmeye başladım. Bu arada callcenter'ın en tatlı dilli elemanı Ayça Hanım'a sevgiler.

Tam Digitürk halloldu, seçim günü geldi çattı. Hay televizyonum toptan bozulaydıda, açamasaydım, duymasaydım şu sonuçları dediğim gece!
Gerçi saatler ilerleyip, liderler konuştukça anladım ki, sonuçların beni mutsuz etmesi gereksizmiş. Herkes mutluydu! Hatta Twitter'da ardı ardına patlayan esprileri okudukça, en eğlendiğim seçimin bu olduğuna bile yemin edebilirim.
Kendimi bu neşeli ortamda, "aman nasılsa kapıda ekonomik kriz var, Akp uğraşsın, o arada CHP artı puanlar toplar, artık önümüzdeki seçime bakalım." diye teselli etsemde, %50 hangi şekilde kazanılırsa kazanılsın, başarı saymayı başardığımdan, içim sıkılmadı değil!

Sonra telefonum bozuldu!
Türkcell'den gelen eleman telefonumun onarılması için götürürken bana kullanmam için bir telefon bıraktı, tamire giden telefonumdan daha bozuk çıktı, telefonsuz kaldım!

Anahtarımı unutmuşum, kapıda kaldım, özel sigorta şirketim BackUp'ı aradım, adresim güncellenmediği için bir dolu blablabla... çilingir çağırdım.

Araya sıkıştırayım, Digi Vip, Türkcell Premium, Back Up kurucu üyeyim! Yani avantajlı her türlü pakete sahip "sözde" şanslı vatandaş! Lanet olsun içimdeki "bir ünvanın olsun da, seni sömürenden olsun" salaklığına!

Bütün bunlar olup biterken, ben aşıktım!

Ve, ne kadar olumsuzluk varsa, hepsini unutturacak bir can vardı dünyamda.
Upuzun yılların, çok engelli yolların yoldaşı can.
Şimdi,
CHP daha güçlenecek, kuşkum yok.
Digitürk'üm onarıldı.
Back Up özürler dileyerek gönlümü aldı.
Telefonum yenilenecek.

Ama
Artık bir can yoldaşım yok!

Bugün Twitter'da Serdar Akinan şunu yazdı;
"Hiç risk almayan kişi, belki acı ve üzüntülerden korunabilir ama büyüyemez, sevemez, değişemez, hissedemez, öğrenemez. Garanti arayışlarıyla zincirlenmiş bir köle olarak yaşarken, bedelini; özgürlüğünü kaybederek öder.Sadece; riski göze alabilen kişi özgürdür."

Tamda söylemek istediğim cümlelerdi, can imkansız aşktan giderken.

Ve ben artık çok iyi biliyorum ki, sinirlerimizi bozup, sınırlarımızı zorlasa da, teknoloji her zorluğun üstesinden gelebilir.
CHP bile yeniden güçlenebilir.
Ama, sadece özgürlüğü birşeylere tercih etmek her zaman galip gelecek.
Ve sadece özgür olabilme cesaretini gösterebilenler "gerçek" mutluluğu yakalayabilecek.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder