19 Temmuz 2011 Salı

Tatil

Yine uzun olmuş yazmayalı...

Yeniden çalışmaya başlayacağımı Twitter'dan duyurmuştum Haziran sonunda. İşe alındığı gün, tatil izni alma yüzsüzlüğü gösterip, "lütfen amaa" şımarıklığında türlü şirinlikler yapıp, 15 gün izni koparabilme keyfiyle tatil valizimi hazırlarken, bir gün sonra yaşayacağımız trajediyi hayal bile etmiyordum. Tabi ki, tatile birlikte çıkacağımız arkadaşım Ece ve sevimli York Shire Terrier'i minik Alex'te!
Bodrum Türkbükü'ndeki devremülkümüzde muhteşem bir tatil bizi bekliyordu hesapta. Üstelik aynı gün Ali ve Ayşe burnumuzun dibinde evleneceklerdi!
Alanda tam da önümüzde check-in yaptıranlar Neşe Erberk ve Zeynep Tunuslu olunca, az biraz muhabbet edip gülüşünce, çevredeki vatandaşların bizi de düğün ekibinden sanmalarına şaşırmayın. Biz de o havaya girmedik değil yani.;)
Uçak havalanıp, İstanbul ardımızda kaldığında biz hayallere yenilerini çoktan ekliyorduk.
Hele ki alanda bizi karşılayan, sigorta şirketi Back-Up'ın güleryüzlü ve kravatlı şöförü valizlerimizi BMW bilmemkaça yüklerken havamızın Erberk'i filan gölgede bıraktığına şüphem yok! Şirkete bayıldığımız 75lirayı sonuna kadar helal ettik yani.;)
Öğlenin deli sıcağında, devremülkümüze ulaştık. Şöförümüz artı 22kg fazlalığı olan valizlerimizi ve bizi kapıda bırakıp gözden kaybolurken,

"Buraya köpek kabul etmiyoruz!" dedi,

kapının önünde ellerini beline dayamış, hiç gülümsemeden konuşan, ve sanki o yaşına kadar hiç gülümsememiş izlenimi veren kadın!
Alex şu hiç büyümeyen, benim hep "bunlar kaç pille çalışır" diye dalga geçtiğim minicik, sesi soluğu çıkmayan bir köpekcik ve henüz 3 aylık. Çantaya saklasan kimse farketmez. Ama devremülke köpek alınmayacağını nerden düşünebilirdik ki? Üstelik internet sayfasında böyle bir uyarı yoktu! Bunu söyledik, onu söyledik, bizi kapıda bırakmayın diye yalvardık, gidecek yerimiz yok diye ağladık, "burda çocuklar yok mu, onlarda bizi rahatsız ediyor, hadi atın onları da" gibisinden saçma sapan tehditler savurduk, nafile!

Geceyi geçirebilmek için bir yer arama telaşında atladık bir taksiye. Orası,burası derken taksimetre 175 lirayı gösterdiğinde bir apart bulabildik. Ama o da ne? Daha adımımızı atmamızla, köpek kokusu alan iki Alman kurdunun üstümüze saldırması, çığlıklar, kaçışmalar... çaresiz yine bindik taksimize.
Yapacak tek bir şeyimiz vardı, Ece'nin ailesinin Antalya'daki yazlığına sığınmak.

Bodrum'dan direk uçuş yok!

Türkiye'nin en gözde tatil beldesinin havaalanı 3 oda bir salon büyüklüğünde, büyükçe bir ev görüntüsünde. Bir tek kafe'si var, kliması yok!
Ankara aktarmalı Antalya uçağımız akşam 9'da ve önümüzde tam 4 saatimiz var!
Başımıza gelen ne olursa olsun,moralimizi bozmamaya kararlıyız. Saçmasapan şeylere gülerken, tatil için ayırdığımız paraların yarısını taksi, uçak biletleri, kafe derken yedik bitirdik!
Artık başımıza gelebilecek herşeye hazırız. Şerbetlendik mi ne derler ya, aynen o durumdayız.

Gece saat 1.5, nihayet Antalya!

Çevre ilçelerini bilmiyorum ama Antalya merkez turist potansiyelini epey yitirmiş. O her bir yanda gördüğümüz, bacak uzunluğu Türk kadınlarının boy ortalamasına nerdeyse eşit güzelim Rus kadınları sayısı bile elin parmakları kadar. Geceleri sokaklar boş.
Zaten daha tatilin ilk sabahı, tv magazin programlarından biri tatil yörelerimizi gösterirken, Bodrum, Çeşme, Kuşadası gibi beldelerden renkli plaj ve gece hayatından bol ışıltılı görüntülerinden sonra, sıra Antalya'ya gelince Düden Şelaleleri'ni göstermesinin ardından, acı gerçeği anladık ki, tatil hiç hayal ettiğimiz gibi geçmeyecek!
Yine de...

Tatilin kötüsü olmaz

diyorum.;) En azından kafa dengi dostlarınızla beraberseniz.

Bu tatil sonunda bazı aksaklıklarımızı giderebilmenin formüllerini geliştirdim kafamda. Özellikle son günlerde sıkça okuduğum, rahatsız eden çocuk gürültülerinin kaynağına inmeye çalıştım. Benim kafada kurtlar hiç uyumaz ya!;)
Bir dahaki yazıya...
Sevgilerimle.

Not: Çalışma yaşamına çok hızlı bir geri dönüş yaptım. Sanal platforma fazla vakit ayıramıyorum ama çalışmak, üretmek insana kendisini iyi hissettiriyor.

5 yorum:

  1. Siz yazın okuyan olur. :)

    YanıtlaSil
  2. tatilinin kötü başlamasına üzüldüm ama güzel bir yazı çıkmış bu sayede tebrikler

    YanıtlaSil
  3. ama nasil yazmazlar bunu siteye. neyse ki olumlu bakabilmisiniz herseye. Devami guzel olsun umarim!

    YanıtlaSil
  4. Merhaba,sizi yavuz'un tavsiyesi ile takip etmeye başladım.Tatilinizin istediğiniz gibi geçmemesine üzüldüm.Sağlık olsun.Yazılarınızı okumaktan mutluluk duyacağım.Görüşmek üzre.

    YanıtlaSil
  5. akıcı ve hoş bir yazı ve tarz tabii ki.. :) devamını bekleriz...

    YanıtlaSil